26 Aralık 2015 Cumartesi

Bir E.T. Hikayesi: Super 8


Çocukken hep havalı bir odam olsun isterdim. Duvarlarında korku filmi posterlerinin asılı durduğu; geceleri penceresinden atlayıp kaçabileceğim; oyuncak askerler, figürler, çizgi romanlar ve bunlara benzeyen daha bir sürü şeyle dolu bir oda. Bu havalı oda hayali nereden mi çıkmıştı? Tabii ki 80’lerin son yıllarında ve 90’ların başında videokasetlerden izlediğim filmlerden. O yıllarda, bir grup çocuğun arkadaşlıklarını ve maceralarını anlatan her filmde, hayalimi daha da alevlendiren bir oda mutlaka olurdu. Çocukların okul çıkışlarında toplandıkları, kurabiye yiyip limonata içtikleri, hayaller kurdukları, bir serüvene atılmadan önce son planlarını yaptıkları sihirli bir mekân.

Maalesef bırakın böyle havalı bir odayı, bir odaya sahip olmak için bile epey bir zaman beklemem gerekecekti. Yine de şanslı bir çocuktum. Belki odam yoktu, ama çok ses çıkaran elektrik süpürgemize karşı savaşımda bana yardımcı olan büyük bir topum ve telsizcisinden paraşütçüsüne sağlam bir ordu oluşturan oyuncak askerlerim başta olmak üzere bir dolu oyuncağım vardı.

Yazının tamamı Bilimkurgu Kulübü'nde:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...