20 Mart 2016 Pazar

Grev (Öykü)


Rasim Usta perdeyi aralayıp sokağa baktı. Gelen giden yoktu. Öylece oturacağına kendini oyalasa fena olmayacaktı. Heyecandan eli ayağı titriyordu. Türk Sanat Müziği kanalını açıp bet sesiyle mekanik soliste eşlik etmeye başladı. Mekanik otuz yaşlarında görünüyordu. Kumral saçları özenle taranmıştı. Üzerindeki ceket ışıkların altında parıldıyordu.

Rasim Usta bir mekaniğin şarkıları böyle içten okuyabilmesine hep şaşırmıştı. Tamam, görünüş olarak bize benziyor olabilirlerdi, ama bu makine oldukları gerçeğini değiştirmiyordu. Ve makinelerin duyguları olamazdı.

Gerçekten de olamaz mıydı?

Buna inanması öyle güçtü ki.

Rasim Usta televizyonu kapatıp kol saatine baktı. On ikiyi beş geçiyordu. Nerede kalmıştı bunlar? Belki de vazgeçmişlerdi. Keşke, diye geçirdi içinden. Nasıl olmuştu da bulaşmıştı bu işe? Niye hayır diyememişti ki? Dile kolay, tam yirmi üç yıl ekmeğini yemişti fabrikanın. Altı ay önce ellerine üç kuruş sıkıştırıp o da dâhil herkesi işten çıkarmışlardı gerçi. İşçiler perişan olmuştu. Çoğu hala işsizdi. Aralarında yeni baba olanlar da vardı, yeni evlenenler de. Yine de o gece yapacakları şeyi haklı çıkarmazdı bunlar.

Tam o sırada sokağa bir araba saptı. Onlar olmalıydı. Demek vazgeçmemişlerdi. Rasim Usta’nın kalbi hızla çarpmaya başladı.

...

Öykünün devamı Bilimkurgu Külübü'nde:
Grev
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...